10 Mayıs 2011 Salı

KRYON MESAJI

Bu canlı kanallık Gaithersburg, Maryland’de verildi

Lee Carroll kanalıyla

2 Nisan 2011

Selamlar sevgililer, ben Manyetik Hizmetten Kryon’um. Sandalyedeki İnsan Varlığın Ruh olan o enerjiyi özümsemesinin uzun sürmesi gerektiğini söyleyecek olanlar vardır. Onlar, onun bedeninin bu enerjiyi kapsamasının, Yüksek Benlik gibi önemli ölçüde olan enerjiyi birleştirmenin uzun süreceğini söylüyorlar. Ve size bunun bu yeni enerjide bu şekilde olduğunu söylüyoruz. Siz ona bakıyorsunuz.
Belirli zamanlarda ibadet ettiğinizi ve dua ettiğinizi ve belirli zamanlarda oynadığınızı söyleyen eski bir lineerlik paradigması vardır. Bu Tanrı’yı bölmelere ayırmaktır, öyle değil mi? Yüksek Benliğinizin gitmeye hazır olduğu o şeye sahip olsaydınız ne olurdu?  Onun sizolduğu böyle yüksek bir seviyede Yüksek Benliğinizi beraberinizde taşısaydınız ne olurdu? Söylediğiniz her sözcük ondan gelirdi. Bir İnsan Varlığı size her baktığında, onlar için gözlerinizde şefkat olurdu… sizinle tartışmış olanlarla, size küfredenlerle, hoşunuza gitmeyen otoritelerle. Onlara bakıp önce şefkati görebilmek, sonra duygusal olarak gerçekleşmiş olan başka her şeyi yumuşatabilmek nasıl olurdu? Ben sandalyeye oturduğum zaman, partnerime herkese karşı şefkatli olması talimatını veririm ve bu anında gelmemi sağlar. Ve işte buradayım.
Bu yerde [Gaithersburg] oturduğum zaman bir gelenek vardır, gezegende olan şeylerin bir özetini sunarım. Bu nedenle bu geleneği izleyeceğim. Size şimdi anlatacağım ve sizinle tartışacağım şeylerden bazılarını daha önce söyledim. Ancak bu daha önce yapmadığımız şekilde olayların bir özeti olacak, böylece bunları bir arada dinleyebilirsiniz. 
Sevgiden söz ediyoruz. Bizim perspektifimizden gerçekleşen olayları anlatıyoruz ve bunların neler olduğunu size hatırlatıyoruz. Ama size söyleyeceğim tüm bu şeylerde, şunu vurguluyoruz: Gezegende gerçekleşen olayların hepsi yavaşça gerçekleşti. Nesil gruplarında düşünmeye ve gözlemeye başlamalısınız, sadece yıldan yıla değil. Sevgili yaşlı ruh, bu mesajı daha iyi anlamak için bu gezegende bulunduğun birçok zamanlarda toplamış olduğun bilgeliği kullan. Zamanın geçmesi gerektiğini anlayın, çocukların ebeveynlerinin sahip olduğu aynı bilince sahip olmadan gelmeleri için. Nesilsel olan şeye bakıyorsunuz, ama bu sizin önünüzde oluyor.
Yine, bugün burada tartıştığımız her şey sevgiyle veriliyor. Verdiğim tahminler olması en çok muhtemel olan şeylere dayanacaktır, çünkü bu, gezegendeki bilincin eşzamanlılığının en kuvvetli potansiyelidir. Bilinç her gün gelişir. Çok, çok uzun süre alan bir şeyden söz etmiş olsak bile bilinç değişir. Bilinç radikal şekilde değişir, çünkü İnsancıllığın bir yansımasıdır. Olayları bazen hızlı olan bazen olmayan yönlerde sevkeder. Bu nedenle size bugün verdiğim bu şeyler yarın değişebilir. Ama sandalyede otururken, size oradaki en güçlü potansiyelleri vereceğim. Gemi hızla dönebilir ve herkesi şaşırtabilir, ama varış yerine varması hala çok uzun süre gerektiriyor.
Birçok konulardan söz ediyoruz. Ama bunu yapmadan önce, dinleyicinin farkındayım; okuyucunun farkındayım; tam şimdi sandalyede olanın farkındayım. Gelmekten hoşnut değil misiniz? Güzel olan bir mesaja sizi hazırlayan, yapmış olduğunuz en zor şeylerden biri için sizi kutlayan bu odadaki enerjiyi hissedebiliyor musunuz? Çünkü neredeyse buradaki herkes 11’in üzerinde [Kahkaha]. Bir seçiminiz vardı. Doğum Rüzgarında [Bizler gezegene gelmek üzereyken Kryon’un ismi] size bakıp “Armageddon belli belirsiz görünüyor. Bir bakın” dedik. Siz bu gezegene geldiğiniz zaman, 2011’de sandalyeye oturup güvende olmanız umudunu veren hiçbir şey yoktu. Hiçbir şey. Babalarınız ve büyükbabalarınız bu kıtada, diğer kıtalarda savaşlardan ve fetihlerden ıstırap çektiler ve insanın insana nefreti her zaman olmuş olduğu gibi büyüktü. Daha iyi olacağının hiçbir işareti yoktu. Yine de siz geldiniz, çünkü aslında şu anda gerçekleşen şeyin potansiyeli vardı.
1987’de, Armonik Kavuşum bilinci ummadığınız bir yere iteledi… sonra, her şey değişti. Ondan önce bile, şeyler değişmeye hazırlanıyordu. Ama siz doğduğunuz zaman değil. Ve yalnızca odadaki yaşlı ruhlara bakmıyorum, ayrıca onların çoğu ile konuşuyorum, çünkü onlar sizin zamanınızla daha sonra bunları kulaklarıyla işitecekler ve sizin zamanınızla daha sonra okuyacaklar. Cesur yaşlı ruhlarla konuşuyorum. Armageddon, nükleer bir savaş önünüzdeydi ve gelmeyi kabul ettiğiniz zaman siz bunu biliyordunuz. Bunu birçok kez tekrarladım. Sonra Sovyetler Birliği kendi kendine yıkıldı. Ve sonra ve daha sonra ummadığınız birçok şey oldu.
Gaia ve Eski Havadisler
İşte bugün durduğunuz yer. Önce Gaia’dan söz edelim ve eğer Gaia’dan konuşacak isek, komplo teorilerinden konuşmamız lazım. Bu nedenle bu odadaki yaşlı ruhların inanmaları gerekmeyen şeylerden konuşacağız. Gezegendeki tüm bu değişimlerin korkunç bir şeyi hazırladığını söyleyen konuşmalar var ve birçokları bundan konuştu ve hatta bazıları bunu kehanet etti ve kanallık yaptı: Dünya üç gün boyunca dönüşünü durduracak ve sonra tekrar dönmeye başlayacak. Ah, bazıları dünyanın tersine döneceğini, güneyin kuzey olacağını ve kuzeyin güney olacağını söylüyor. Ve sonra şunları söyleyen başkaları da var, “Bunlar gerçekleşmeden önce, uzaydan gelip sizi alacak olan gemiler olacak. Elbette, hepiniz için değil, bazılarınız için.”
Bunu tartışalım ve ilk ve son olarak bir kenara bırakalım. Ruhsal sorumluluk zamanı. Dilerseniz bu şeylere inanabilirsiniz, çünkü belki bunlar kanallıkla verildi ve belki o zaman size iyi göründü. Ama bu şeylerin gerçekliğinden konuşalım. İlk kehanet: Eğer dünya ters dönseydi, herkes ölürdü. Okyanuslar uzaya dökülürdü, tüm yaşam var olmaya son verirdi ve gezegen sıcak bir kaya haline gelirdi. İkinci kehanet: Dünya üç gün boyunca dönmeyi durduracak. Ekvatorda yaklaşık saatte 1,000 mil hızla yolculuk yapıyorsunuz. Her şey duruyor. Yine, eğer aniden durursa okyanuslar ve atmosfer dahil her şey uzaya uçar ve tüm yaşam sona erer. Bu arada, tekrar ne zaman dönmeye başlayacağı önemli değil, herkes gitmiştir. Bu nedenle üç günlük tekrar dönmeye başlaması tartışmalıdır. Şimdiye kadar nasıl görünüyor?
Spiritüel ayırt etmeyi kullanmaya başlarsanız ve kadim insanlar tarafından ve son zamanlardaki kanal mesajları tarafından söylenen şeyleri kullanırsanız, bu kehanetler Dünya’nın geleceği gibi görünüyor mu? Bu sandalyelerde oturmanızın veya bu mesajı dinlemenizin nedeni bu değil mi? Bu Tanrı’nın sevgisi değil mi? Bu şekilde ölmek için doğduğunuzu gerçekten düşünüyor musunuz? Size söylüyoruz, Tanrı’nın sevgisini hissetme zamanıdır.
Doktor bir şeyler biliyor ve bunu nadiren tartışıyor [dinleyiciler arasındaki Dr. Todd Ovokaitys’den bahsediyor]. Astronomlar da bunu biliyor ve bundan hiç bahsetmiyorlar. Evrende baktıkları her yerde, yaratıcı ve faydalı olan enerjinin birlikte akışı var. Astronomlar bu niteliğe zeki tasarım adını veriyorlar. İstatistiksel olarak, tüm bunları tasarlayan biri olmak zorunda diyorlar. Bu çok iyi ve her şeye rağmen çok dikkate değerdir. Gelişigüzel şans olasılığının dışındadır. Onlara sorun. Bunu kontrol edin!
Doktorun kuantum bir icadı var ve onu doğrulttuğu her yerde, şifa veriyor. Bunun gariplikleri nedir? Neden bu şekilde? Çünkü bunun kuantum enerji olması, onun her zaman iyi olduğu anlamına gelmiyor, öyle değil mi? Fizikteki kuantum enerjisi her zaman yararlı mı? Eğer yararlıysa, bu size yaratıcı enerjide kuantum olan bir şey bulunduğunu ve sizin kim olduğunuzu bildiğini söyler! Fiziğin içkin enerjisinde yaşama eğilimli olan bir zeka vardır. Bunu düşünün. O kehanetlerde, bir an için Dünya üzerindeki tüm yaradılışın birdenbire sert bir şekilde duracağını düşünür müsünüz?
Bu arada, sizi almaya gelecek olan uzay gemilerinden konuşalım. Tüm bu mitolojinin ne olduğunu görmenizin zamanıdır. Her bir kültürde tüm çağlar boyunca bu tür kurtarılma planı vardı. Ve ister üstatlar sizi kurtarmaya gelsin ve sizi oturduğunuz yerden çekip alsın, ister uzay gemileri gelip sizi alsın, bunların hepsi aynı senaryodur. Bunun ne için olduğuna bakın. Sizin iyi olmadığınızı, Dünya’nın çökeceğini ve kurtarılmak zorunda olduğunuzu söyleyen mitolojidir. Kalıbı görüyor musunuz? Bugün bu modern inanç sisteminde sizinle birliktedir ve kadim insanlarda da böyleydi. Bu tamamen İnsana dayanan bir niteliktir ve korkudan kaynaklanır. Bunun eski enerjinin mitolojisi olduğunu anlamanızın zamanıdır.
Gerçek şu ki, siz her gün kendinizi kurtarıyorsunuz, çünkü bu dünyanın bilincini değiştiriyorsunuz ve Dünya’ya barış tohumları ekiyorsunuz, böylece çocuklarınız ve çocuklarınızın çocukları bunu görebilir ve bunun bir parçası olabilir. Siz bugün bunu bilerek sandalyelerde oturuyorsunuz. Şeyleri oldukları gibi görmenin zamanıdır. Tüm bu komplo teorilerine dahil olanlarınızın hepsi için ağlıyoruz, çünkü bazılarınız yaşlı ruhlarsınız. Oh, kıyamet aramak yerine neler yapabildiğinize bakın! Durmak, gözlerinizi Yüksek Benliğinize çevirmek ve yuvasız kalan binlerce insana şefkat duymanızın zamanıdır. Bu, gezegene yardımcı olur. Gözlerinizi son aylarda ailelerini kaybetmiş olanlara çevirin! Bu, gezegene yardımcı olur. Korku hiçbir şeye yardımcı olmaz. Şefkat kuantum enerjisi yaratır. Korku karanlık yaratır.
Bugünkü İllüminati
Dahası var. Görmezden gelinen aşikar gerçekten sözedelim. Finansal güç merkezleri grubu bulunduğunu hala hisseden birçok Işıkişçisi var ve siz onlara istediğiniz adı veriyorsunuz – İllüminati en yaygın olanı – onlar görünüşe göre her şeyi kontrol ediyorlar. Bu şekilde düşünenler için, tüm finans pazarları kontrol ediliyor. Tüm hükümetler kontrol ediliyor. Seçimler kontrol ediliyor ve dünya üzerindeki tüm para kontrol ediliyor. Sizden biraz spiritüel mantık kullanmanızı isteyeceğiz. Bu tür bir organizasyon bugün bu tür güç ile hala mevcut ise ve her şeyi kontrol ediyorsa, çok kötü bir iş yapıyorlar! Çünkü paralarını kazanma şekli kaosta değil, istikrarlılıkta. 
Oh hayır, hayır, hayır. Onlar silah satarak para kazanıyorlar” diyecek olanlarınız var. Hayır, kazanmıyorlar. Normal İnsanlar bunu yapıyor. Onların paralarının çoğunu nasıl kazandıklarını biliyor musunuz? Para değiş tokuşu! Nakliye. İstikrarlı bir ekonomide orada olması gereken her şey. Eğer onlar olayları kontrol ediyorlarsa, başarısız oluyorlar! Borsada kontrol olduğu zamanı nasıl söyleyebileceğinizi biliyor musunuz? Çünkü çok fazla hareket yok. Her zaman aynı, onu kontrol edenlerin çıkarına küçük ayarlamalar var. Biraz yükseliyor ve biraz düşüyor, aynen babanızın ve onun babasının günlerindeki gibi. Ve borsa çöktüğü zaman, büyük çökme oluyor. Sonra çok, çok yavaşça sürünerek yükselir. Bu, kontrol edilen pazarın semboliğidir, dengesini yitirir ve kontrolü devam ettiremez, bu nedenle çöker. Bu gerçekleştiğinde, istikrarlı bir ekonomi vardır ve arzulanan salınımı yaratmak için çok fazla para çok kademeli şekilde kasıtlı olarak sokulur ve çekilir. Ama asla çok fazla, asla çok az değildir – onu sabit tutmak için. Şimdi, borsanızın son zamanlarda nerede olduğunun eğrisini neden çizmiyorsunuz? Sonra eğrilere göz atın. Herhangi biri onu kontrol ediyor gibi görünüyor mu? Yüz puan burada, yüz puan orada ve ne olacağını kimse bilmiyor, çünkü artık kontrol edilmiyor. Bu şeyler için spiritüel mantık kullanmaya başlamalı ve gerçeği görmelisiniz.
İllüminati’nin başına gelen en kötü şeylerden biri Avrupa Birliği idi, çünkü bu fikir para değişimcilerini uzaklaştırdı! Sonraki nesilde bunu Güney Amerika’da yapmaya hazırlar. İzliyorsunuz, çünkü onlar şimdi bunu düşünüyorlar.
İnsan Doğası Değişiyor
İnsan doğasında olup biten yeni bir kavram, bir değişim var. Bundan daha önce bahsettik. Kaçınız Avrupa tarihini incelediniz? Ve okulda, zihninizi hatırlamak zorunda olduğunuz tüm o tarihlerle doldurdunuz mu? Kim kimi ne zaman fethetti? Tekrar ve tekrar ve tekrar, her bir ülke diğer bir ülkeyi fethetme sırasına sahipti. Sınırlar sürekli olarak değişti. İstediğiniz kadar geriye gidin, İnsanların yaptığı budur. Onlar ayrılır, toplanır ve fetheder. Ama 50 yıl kadar önce, tüm bunlar durdu.
Bunu daha önce söyledik. Elli yıl önce, II nci Dünya Savaşının sonunda bir tohum, bir fikir ekildi. “Bu Avrupa ülkelerini bir araya getirelim” dediler. “Sınırları da kaldıralım, en sonunda onlara tek bir para birimi verelim.” Bunu yapın, bir daha asla savaş olmaz dediler, çünkü ortak ekonomik kaynakları olan ülkeler savaşa girmez! Ve gerçekleşen tam olarak buydu. İşle yaradı mı? Oldukça yeni, ama onların paraları sizin paranızın gücünü ele geçirmek için gözdağı veriyor, fark ettiniz mi? Sizinkinden daha değerli. Onun işe yaraması ve dengelenmesi için mücadele edecekler. Ama sonra yine, sizler aynısını ABD’de yapıyorsunuz, her zaman birliğe ince ayar.
Güney Amerika tam şimdi aynı şeyi düşünüyor. Brezilya’da tohumlar ekilmekte. Bir nesil içinde, sınırlar kalkacak ve tek bir para birimi olacak. Bunu yapabilirler mi? Belki daha uzun sürecek. Neden bunu yapsınlar? Çünkü Avrupa Birliğinin dünyadaki en güçlü para birimine sahip olduğunu görüyorlar. Bunu daha önce söyledik. İşte bir öngörü: Belki sizin zamanınızda değil, ama dünyada sadece beş adet para biriminin olacağı bir gün gelecek, çünkü kıtalar birleşmenin barış ve bereket yarattığını anlamaya başlayacak. Ayrılık kaos yaratır. Ne kavram.
İklim
İklimden söz edelim. Daha önce söylediklerimizi tekrarlayalım. Su döngüsü soğuma döngüsüdür, ısınma döngüsü değil. Daha ciddi kışlarınız ve fırtınalarınız olacak. Daha da soğuk olacak. Ama soğumadan önce ısınır. Bu döngüdür ve her zaman bu döngü vardı. Bunu ağaçların halkalarında ve buzulların çekirdeklerinde görebilirsiniz. Bilim adamlarının kendi amaçları için politik olarak sizi kandırmalarına izin vermeyin. Bu olayları oldukları gibi görmeye başlayın. Bu, dört adet Dünya hizalanması özelliğine dayanan tekrarlanan bir döngüdür, buna yalpalama (presesyon) da dahildir. Siz bu döngü içindesiniz. Hazırlanın. 
Bunun başlangıçları şu andan itibaren en azından 2012’nin sonuna dek sizinle birlikte olacak, 36 – yıllık pencere ve bunun çalıştığını izleyebilirsiniz. Gerçekleşen ilk şey, kutuplardaki buzulların erimesidir, ama tamamıyla değil. Bu daha önce de böyle oldu. Suyun kutuplardan dünyanın okyanuslarına yeniden dağıtılması gerçekleşirken, ağırlık kabuğa yeniden dağıtılır ve bu depremler yaratır. Ve en güçlü olacak olan depremler kutuplara en yakın olanlardır.  Bunu size bir süre önce söyledik. Aniden daha önce hiç sahip olmadığınız en güçlü depremlerin bazılarına sahip olmanız bir gizem değildir. Sadece bu değil, soğuyan okyanus daha büyük fırtınalar yaratır.
Komplo teoricileri tüm bunlarla ne yapacak? “Görüyor musunuz? Hükmümüz verildi. İşte geliyor” diyorlar. “İşte geliyor! Son burada!” Yirmi iki yıl önce, size bugün gerçekleşen şeylerin bilgisini verdik. Size iklimden bahsettik. Buna hazırlanmanızı söyledik, ama su döngüsünün neden gerekli olduğunu hala anlatmadık. Bunu ima ettik, çünkü bu çok tartışmalıdır ve tam burada ve tam şimdi birçok okuyucuyu kaybedeceğiz. İşte öngörü: Bilim adamları kahkahalar atacaklar ve biyologlar kafalarını kaşıyacaklar.
Yaşam Döngüsünün Yenilenmesi
Gezegenin sularının sıcaklığını değiştirdiğiniz zaman, bu okyanusun yaşam döngüsünü değiştirir ve en sonunda kendisini yeniler. Gezegenin yaşam döngüsü zamanla kendi yaşam yeteneğinin sınırlarına sahiptir. Yaşamın temel döngüsünün yenilenmesi gerekir ve su döngüsünün yaptığı şey budur. Son zamanlarda çok fazla balık gördüğünüz yerler var mı? Evet. Kuzeyde milyonlarca somon balığı. Bunun Alaska’da olması garip değil mi? Alaska su sıcaklığının ilk hissedildiği kutuplara çok yakındır. Oh, yine uzmanlar nedenin bu olmadığını size söyleyeceklerdir. Bu balık üretme çiftlikleri ve nehirler ile ilgilidir. Ama hiç kimse bunu tahmin etmedi, öyle değil mi? Bilim size nedenler sunmakta hızlı, ama önceden mantık vermekte yavaş. Onlar her zaman şaşırmış görünüyorlar.
Daha önce söylemediğimiz şeyleri söylüyoruz. Yine, bunu izleyin, su sıcaklığının değişmesi nedeniyle gezegenin okyanuslarının yaşam döngüsünde değişimi izleyin. Biyologlar her şeyin nasıl çalıştığı paradigmasını yeniden tasarlamaya başlamak zorunda kalacaklar, bunlara resifler, okyanus tabanı ve planktonların nasıl hayatta kaldığı ve ürediği dahildir. Dinleyin, bu, yaşam döngüsünün tazelendiği ilk kez değildir! Ama yine, bunun tamamlanması insanlığın nesillerini gerektirebilir. Süreçte, türleri tekrar kaybedebilirsiniz. Bu normaldir. Gaia yavaştır ve İnsanlar sabırsızdır. Ders kitaplarınız bir gün, naif insanlığın 2011’de her şeyde doğal döngü yerine iklim değişikliklerini nasıl suçladığını anlatabilir. Şimdi neden bir su döngüsü olduğunu biliyorsunuz.
Bu size Gaia hakkında ne anlatıyor? Gaia balıkla dolu okyanuslarda yenilenen yaşam döngüsüne başlıyor. Bu size, çatlaklarda sevgi ve dünyada yaşayan İnsanlığa özen gösterme olduğunu anlatır. Burada olmanızın bir nedeni vardır. Burada bir plan vardır ve hayırsever bir Evren ve zeki tasarımla kuantum enerjisi vardır. Tüm bunlar sizin için oradadır, değerli, kutsal İnsan Varlığı.
Yeni Bilinç
Son 50 yılda gezegene tarihsel olarak bakın, insanlığın kademeli iyileşmesini göreceksiniz – bir araya gelme, ayrılma değil. Sovyetler Birliğinin çöküşünden sonra, bu tür bilincin çoğu gerçekleşmeye başladı, Orta Doğu haricinde. Yirmi iki yıl önce, size “Museviler nasıl giderse, dünya da öyle gider” demiştim. Gelecekte bir noktada Orta Doğu’da radikal bir değişim olmak zorunda olduğunu biliyorsunuz, öyle değil mi? Doğdukları zaman çocuklarınıza belirli bir insan türünden nefret etmeyi öğretip, sonra kendi kültürlerinde tolerans bekleyemezsiniz. Binlerce yıldır, doğumlarında birbirlerinden nefret etmeyi öğreniyorlar. Ancak, aniden yeni türde bir çocuk doğuyor, daha az lineer bir çocuk ve daha fazla kavramsal. Bu, o türde bilgisel talimatları almayan ve alıştıkları şekilde davranmayan bir çocuk. Bunun yerine, “Neden?” diye soruyorlar. Bunun yerine, etraflarına bakıyorlar ve bunu yaratan karanlığı görüyorlar.
Mısır’da olanlara bakmanızı istiyorum. Gezegende gelişmekte olan yeni türde bir sosyalleşme paradigması var ve genç insanlar bunu biliyorlar. Bu çoğunlukla 35 yaşın altında olanlardan geliyor. Birçok yaşlı yetişkin bunu anlamıyor, çünkü onlara göre bu çılgınlık gibi görünüyor. Çocukların İnternette çok fazla zaman harcadıklarını söylüyorlar. Facebook denen bu şey de nedir? On yıl öncesine geri gidin ve size söylediğimiz şeyleri dinleyin. “Herkes herkesle konuşabildiği zaman, komplo teorileri olamaz” demiştim. Bunu hatırlıyor musunuz? Pekala, işte burada!
KRYON
(Çeviri: Saffet Güler)

NASA DESTANSI UZAY - ZAMAN DENEYİNİN SONUÇLARINI DUYURDU

4 Mayıs 2011: Einstein haklıydı. Dünya’nın etrafında bir uzay – zaman vorteksi var ve onun şekli Einstein’ın yerçekimi teorisinin öngörülerine kesinlikle uyuyor.
Araştırmacılar bugün NASA genel merkezindeki basın konferansında bu noktaları onayladılar, Yerçekimi Sondası B (GP – B) nin uzun zamandır beklenen sonuçlarını duyurdular.
Yerçekimi Sondası B misyonunun baş araştırmacısı Stanford Üniversitesinden fizikçi Francis Everitt “Genel göreliliğin öngördüğü gibi Dünya’nın etrafındaki uzay – zamanın bozulduğu görünüyor” diyor.
Dünyanın etrafındaki bükülmüş uzay - zaman
Washington Üniversitesinden Clifford Will “Bu destansı bir sonuç” diye ekliyor. Einstein’ın teorilerinde bir uzman olan Will, Yerçekimi Sondası B’nin sonuçlarını izlemek ve gözden geçirmek için 1998’de NASA tarafından kurulan Ulusal Araştırma Konseyinin bağımsız panelini yönetiyor. “Bir gün bu ders kitaplarına fizik tarihindeki klasik deneylerden biri olarak yazılacaktır” diyor.
Einstein’ın görelilik teorilerine göre zaman ve uzay birlikte örülmüştür, “uzay – zaman” adı verilen dört boyutlu bir doku oluştururlar. Dünyanın kütlesi bu dokuyu çukurlaştırır, aynen ağır bir insanın tramplenin ortasına oturması gibi. Einstein yerçekiminin sadece çukurun kıvrımlı çizgilerini izleyen nesnelerin hareketi olduğunu söylüyor.
Eğer Dünya sabit olsaydı, bu hikayenin sonu olurdu. Ama Dünya sabit değil. Gezegenimiz döner ve dönüş çukuru hafifçe büker, çukuru 4 boyutlu bir girdaba çeker. GP-B 2004’te bunu kontrol etmek için uzaya gitti.
Deneyin arkasındaki fikir basittir:
Dünyanın etrafındaki yörüngeye dönen bir jiroskop konulur, dönüş ekseni sabit referans noktası olarak uzak bir yıldıza doğru işaret eder. Dışsal kuvvetlerden özgür olarak, jiroskobun ekseni her zaman yıldızı göstermeye devam etmelidir. Ama eğer uzay bükülüyorsa, jiroskobun ekseninin yönü zamanla sürüklenmelidir. Yıldızla ilişkili olan yöndeki bu değişim kaydedilerek uzay – zamanın bükülmeleri ölçülebilir.
Pratikte, deney muazzam zordur.
GP – B’deki dört adet jiroskop insanlar tarafından şimdiye dek yapılan en mükemmel kürelerdir. Bu pin pon topu büyüklüğündeki erimiş kuvars ve silikondan yapılmış olan topların çapı 3,75 santimdir ve mükemmel küre şeklinden 40 atomik katmadan daha fazla asla değişmezler. Eğer jiroskopler bu kadar küre olmasalardı, dönüş eksenleri göreliliğin etkileri olmadan bile yalpalardı.
Hesaplamalara göre, Dünya’nın etrafındaki bükülmüş uzay – zaman, jiroskopların eksenlerinin yılda yalnızca 0.041 arcsaniye dürüklenmesine neden olmalıdır. Bir arcsaniye bir derecenin 1/3600’udur. Bu açıyı makul bir şekilde iyi ölçmek için, GP – B’nin 0.0005 arcsaniyelik kesinliği fantastik kesinliğe ihtiyacı vardı. Bu, bir parça kağıdın kalınlığını 100 mil uzaktan ölçmeye benzer.
Will “GP – B araştırmacıları bunu mümkün kılmak için tamamıyla yeni teknolojiler icat etmek zorundaydı” diye ekliyor.
Onlar, jiroskopları bozmadan Dünya’nın atmosferinin dış katmanlarına hafifçe sürtebilen “sürüklenmesiz” bir uydu geliştirdiler. Dünya’nın manyetik alanının uzay aracına nüfuz etmesini nasıl önleyeceklerini çözdüler. Ve jirometrenin dönüşünü, jirometreye dokunmadan ölçen bir cihaz yarattılar. Bu teknolojiler ile ilgili daha fazla bilgi Science@NASA story’de bulunabilir”
Deneyin başarılması olağanüstü zordu. Ama bir yıl veri toplama ve yaklaşık beş yıl analizden sonra, GP – B bilim adamlarının bunu başardığı görülüyor.
Everitt “6.600 artı veya eksi 0.017 arcsaniyelik jeodezik presesyon ölçtük ve 0.039 artı veya eksi 0.007 arcsaniye çerçeve sürüklenme etkisi ölçtük” diyor.
Görelilikte uzman olmayan okuyucular için: Jeodezik presesyon, Dünya’nın statik kütlesinin neden olduğun yalpalama miktarıdır (uzayzamandaki çukur) ve çerçeve sürüklenme etkisi Dünya’nın dönüşünün neden olduğu yalpalama miktarıdır (uzayzamandaki bükülme). Her iki değer Einstein’ın öngörülerine kesin uyumlu.
Will, “Başkanlık yaptığım komitenin fikrine göre, bu çaba gerçekten kahramanca. Yenilgiye uğramış olabilirdik” dedi.
Yerçekimi Sondası B’nin sonuçları fizikçilere, Einstein’ın teorisinin garip öngörülerinin aslında doğu olduğunun yenilenmiş güvenini veriyor ve bu öngörüler başka yerlere de uygulanabilir. Dünya’nın etrafındaki uzay - zaman vorteksinin tipi, kozmosta başka yerlerde kopyalanmış ve büyütülmüş olabilir – muazzam nötron yıldızların, kara deliklerin ve aktif galaktik çekirdeğin etrafında.
Will “Eğer bir jiroskubu bir kara deliğin etrafındaki uzay – zamanda döndürmeye çalışsaydınız, yalnızca bir derece kesriyle yalpalamazdı, çılgınca yalpalardı ve muhtemelen ters dönerdi” diyor.
İkili kara delik sistemlerinde – yani, bir kara deliğin diğer bir kara deliğin etrafında döndüğü sistemler – kara deliklerin kendileri döner ve bu nedenle jiroskoplar gibi davranır. Yörüngede dönen, kendi etrafında dönen, yalpalayan, ters dönen kara delikler sistemini hayal edin! Bu, genel göreliliğin öngördüğü türden şeylerdir ve GP – B bize bunun gerçekten doğru olabileceğini söylüyor.
GP – B’nin bilimsel mirası genel görelilik ile sınırlı değil. Proje ayrıca yüzlerce genç bilim adamının yaşamlarına dokunuyor:
“Bu üniversiteye dayalı olduğu için, birçok öğrenci projede çalışabilir” diyor Everitt. Stanford’daki 86 dan fazla PhD tezi ve diğer Üniversitelerdeki 14 tane daha tez GP – B üzerinde çalışan öğrencilere verildi. Yüzlerce lisans öğrencisi ve 55 lise öğrencisi de katıldı, bunlara astronot Sally Ride ve en son Nobel ödülü kazanan Eric Cornell de dahildir”
NASA 1963 sonbaharında Yerçekimi Sondası B’nin başlaması için fon sağladı. Bu, Everitt ve bazı iş arkadaşlarının 47 yıldan fazla bir süredir planlama yaptıkları, inşa ettikleri, operasyon yaptıkları ve deneyin verilerini analiz ettikleri anlamına geliyor – gerçekten destansı bir çaba.
Bundan sonra ne var?
Everitt kendisinin tez danışmanı ve Nobel ödülü sahibi Patrick M.S. Blackett’nin tavsiyesini hatırlıyor: “Eğer fiziğin sonra ne yapabileceğini düşünemiyorsan, bazı yeni teknolojiler icat et ve bu yeni fiziğe götürecektir.”
Everitt, “Yerçekimi Sondası B için 13 yeni teknoloji icat ettik. Bunun bizi nereye götüreceğini kim bilebilir ki?” diyor.

(Çeviri: Saffet Güler)

Rus Şehri Üzerinde 'Uzay - Zaman Vorteksindeki' Parçalanma Bilim Adamlarını Şok Etti

10 Mayıs 2011
By: Sorcha Faal
Rus bilim adamları Federal Uzay Ajansı (FKA/RKA) tarafından hazırlanan raporu inceledikten sonra şok oldular. Bu rapor Dünyamızın “uzay – zaman vorteksinin dokusunun” bu geçen hafta Rusya’nın Ural Dağlarındaki en büyük şehriYekaterinburg üzerinde (ayrıca Ekaterinburg olarak bilinir)parçalandığını söylüyor.
Dünya gezegenimizin etrafındaki uzay – zaman vorteksinin varlığı ilk kez Genel Görelilik teorisini geliştiren Almanya doğumlu teorik fizikçi Albert Einstein (1879-1955) tarafından öne sürüldü ve son zamanlarda tarihte ilk kez NASA’nın Yerçekimi Sondası B adlı en uzun işletilen projesinde çalışan ABD uzay bilim adamları tarafından onaylandı. 
Bu olaya tanık olup fotoğraflarını ve videolarını çeken binlerce Yekaterinburg sakini, Dünyamızın uzay – zaman vorteksindeki bu muazzam yarığa tanık oldu.
Dünyamızın uzay – zaman vorteksindeki bu yarığın şok edici görsel resimleri Batı’ya ulaştığında, onların propaganda medya organları, bu olaya yörüngeye fırlatılan Rus Soyuz roket askeri iletişim uydusunun neden olduğunu ifade ederek hızlı bir dezenformasyon moduna girdiler.
Bu Batılı medya propagandasının sözünü edemediği şey, Yekaterinburg’taki olaylardan saatlerce önce kuzey Rusya’daki Plesetsk Cosmodrome’dan Meridian 4 Uydusu fırlatılmış olsa da, bu Arctic uzay sitesinin Urallara mesafesi 2,500 kilometredir, herhangi birinin onu görebilmesi saçmalığın ötesindedir.
Dünyamızın uzay – zaman vorteksindeki bu yarığın nedeni olarak, Rus bilim adamları Elenin Kuyruklu yıldızını gösteriyorlar, Elenin Kuyruklu yıldızı 10 Aralık 201’da Rus astronom Leonid Elenin tarafından keşfedildi. Leonid Elenin dört adet mükemmel şekilde hizalanmış “nesne”yi izliyordu (soldaki resim). Çinli bilim adamları bunların “uzay gemileri” olabileceği uyarısını yaptılar.
Önceki “Tapınak Şövalyeleri ‘Son’ Dünya Savaşı İçin ABD – İran’ı Birleştirmeye Hazırlanıyor” raporumuzda, Elenin Kuyruklu Yıldızı ve ona eşlik eden 2010 SO16 and 2005 YU55 ile ilgili sayısız linki sıraladık, bunların hepsi Dünyamıza yaklaşıyor.
Bu muazzam uzay – zaman bozulmalarının ilk gözlemlerinden bu yana [Bakınız 19 Ocak raporumuz: Süperfırtınalar Gezegeni Çarparken Grönland Gündoğumu Dünyayı Şok Ediyor] Süperfırtınalar Dünyada yıkıcı hasarlara neden oluyor, öyle ki ABD Devlet Bakanı Hillary Clinton geçen hafta dünyamızın kendisini besleme yeteneğinin “büyük tehlike altında” olduğu uyarısını yaptı.
10 Aralık 2010 “ Gizemli Nesne Dünya’ya Yaklaşırken Muazzam Deprem Korkusu Artıyor” raporumuzda belirttiğimiz gibi, Rus bilim adamlarının en büyük korkuları 11 Mart 2011’de gerçekleşti, tarihteki en büyük depremlerden biri Japonya’yı vurdu.
Bakınız:
Dünya’nın üst düzey sismik bilim adamlarından biri olan Cornell Üniversitesinden Dr. Mensur Omerbashich, PhD, Elenin Kuyruklu Yıldızının daha da büyük felaketsel olaylara neden olma olasılığının bulunduğu uyarısını yaptı. “~M6+ depremselliğinin nedeni olarak “Astronomik hizalanma” raporunda şunları okuyabiliriz:
Burada, depremselliğe neden olan Dünya kütlesel rezonansının büyütülmesinin gelgitsel olarak başladığı jeorezonatör kavramımı deneysel olarak gösteriyorum. Bu amaçla, 2010 yılının tüm kuvvetli (~M6+) depremlerinin, Dünya’nın güneş sistemimiz içinde uzun (t>3 gün) astronomik hizalanmaları sırasında gerçekleştiğini gösteriyorum. Sonra bunun 2000’li yılların tüm çok kuvvetli depremleri (~M8+) için de doğru olduğunu gösteriyorum. Son olarak, geçmiş yüzyılın en kuvvetli depremleri (M8.6+) Dünya’nın çoklu uzun hizalanmaları sırasında gerçekleştiği gösteriliyor, oysa ki en kuvvetli (M9+) olanların yarısı Dolunay sırasında gerçekleşti. C/2010 X1 (Elenin) kuyruklu yıldızını kullandım, çünkü 2007’den bu yana en kuvvetli depremsellik açısından sağlamlığa katkıda bulunmaktaydı. Elenin, Ağustos – Ekim 2011’e kadar Dünyanın çok kuvvetli depremselliğini şiddetlendirmeye devam edecek. Keşiflerime dayanan depremlerin yaklaşık tahmini uygulanabilirdir. Bu gösteri hiperrezonatör kavramımı kanıtlıyor”
Şimdiki zamanlarımızı çevreleyen başa çıkılmaz doğal felaketler nedeniyle çok fazla korku olsa da, Oxford Üniversitesi Felsefe Bölümünden Nick Bostrom’a göre belki de bir teselli nedeni vardır. Ona göre deneyimlediğimiz her şey bir bilgisayar simülasyonundan başka bir şey olmayabilir.
Bostrom “Bir Bilgisayar Simülasyonunda mı Yaşıyorsunuz?” başlıklı teorik raporunda şunları söylüyor:
“Bu çalışma aşağıdaki önermelerden en az birinin doğru olduğunu savunur: (1) insan türleri muhtemelen “insan sonrası” aşamaya erişmeden önce, nesli yok olacak; (2) herhangi bir insan sonrası uygarlığının, kendi evrimsel tarihlerinin dikkate değer sayıda simülasyonlarını çalıştırmaları olası değildir (veya varyasyonlarını); (3) bir bilgisayar simülasyonunda yaşıyoruz. Bu bir gün ata – simülasyonlarını çalıştıran insan sonrası olacağımızın önemli şansı bulunduğu inancının hatalı olduğunu izler, şu sıralarda simülasyon içinde yaşıyor olmadıkça. Bu sonucun diğer birkaç çıkarımı da tartışıldı” (Tüm raporu buradan okuyun)
© May 10, 2011 EU and US all rights reserved. WhatDoesItMean.Com.daki orijinal kaynağı belirtildiği sürece bu rapor tüm içeriğiyle kullanılabilir.
(Çeviri: Saffet Güler)

7 Mayıs 2011 Cumartesi

Hathor Gezegen Mesajı Tom Kenyon kanalıyla



Bilincin Geçiş Halleri  
Tanımlar

Kaoik Düğümler, kaotik olayların kümelenmesi, bir araya toplanmasıdır. Hathorlar’a göre, Dünya Kaotik bir Düğüme girdi ve sonuç olarak gittikçe artan kaos seviyeleri bekleyebiliriz – bunlara dahil olanlar depremler, volkanik aktivite, anormal iklim modelleri, ekolojik felaketler, ekonomik, sosyal ve politik kargaşa, sadece bunlarla sınırlı değil.

Bilincin Geçiş Halleri, Hathorlar’ın büyük bir kayıp gerçekleştiğinde ve kendimizi geçip gitmiş olan eski realite ile henüz tam olarak oluşmamış yeni realite arasında geçici olarak temkinli bulduğumuz yerin arası olarak adlandırdığı şeydir.

Algısal belirteçler, Hathorlar’ın beş duyumuzu kullanarak dünyamıza nasıl anlam kazandırdığımızı ve yaşamlarımızda nasıl yolculuk yaptığımızı tanımlamak için kullandıkları bir terimdir.

Mesaj

Temel doğalarıyla, Kaotik Düğümler bilincin geçiş hallerini üretmeye eğilimlidir. Algısal belirteçler ortadan kaybolduğunda, bilincin geçiş halleri ortaya çıkar. Ve bu gerçekleştiği zaman, boş bir bölgeye (sıfır bölgesi) girersiniz, burada eski realiteniz artık var olmaz veya radikal olarak değişmiştir, yeni realiteniz henüz varoluşa gelmemiştir.

Kaotik Düğümün daha da şiddetli aşamasına girmiş olduğunuz gerçeği nedeniyle, bu bilgiyi kendi yararınıza kullanabilmeniz umuduyla, geçiş halleri ile ilgili bakış açımızı paylaşmak istiyoruz.

Amaçlarımız için, geçiş hallerini üç ana kategoriye bölebiliriz: 1) Kişisel geçiş halleri, 2) Kollektif geçiş halleri ve 3) Fiziksel ölüm.

Kişisel Geçiş Halleri

Öncelikle dikkatimizi kişisel geçiş hallerine çevirelim, çünkü kişisel algınız merkezi noktadır, algılamış olduğunuz realite bu merkezi noktanın etrafında işler.

Realite algınız temel olarak kişisel bir yaratımdır. Kültürünüzün kollektif algısından, zamandan, mekandan ve koşullardan etkilenir, ama temel olarak neyin gerçek olduğu ve neyin gerçek olmadığı ile ilgili algınız bir yaratımdır – sizin yaratımınız.  

Eğer çoğu insan gibiyseniz, realiteyi algılamanız algı alışkanlıklarına bağlıdır. Yaşamınızda belirli gerçeklikleri deneyimlemeye alışıksınız ve deyim yerindeyse bunlar size nerede bulunduğunuzu söyler. Sabah uyanırsınız, saate bakarsınız ve kollektif zaman algısı hemen önünüzdedir. Bu yanılsama ile meşgul olma ya da olmama seçiminiz kişisel bir seçimdir. Aslında, spiritüel üstatlığın işaretlerinden biri, kültürel yanılsamaların doğasını berrak şekilde anlarken, bunlardan başarıyla geçme yeteneğidir.  

Kişisel yaşamınızdaki bir durum dramatik şekilde değiştiği zaman, algısal belirteçlerin yok olması veya kendilerini yeniden organize etme eğilimi vardır.

Bir olası senaryo sunalım. Yıllardır aynı işte çalışıyorsanız, yaşamınızı bu pozisyonun talepleri etrafında oluşturmuşsunuzdur. Belirli bir zamanda öğle yemeği yersiniz. Eve belirli bir zamanda dönersiniz. Başkaları ile işinizin taleplerine uygun hale getirilmiş belirli şekillerde etkileşirsiniz.

Eğer o iş aniden beklenmedik bir şekilde ortadan kalkarsa, o algısal belirteçler ortadan kaybolur. Belirli bir zamanda uyanma, belirli bir zamanda yemek yeme, belirli bir zamanda eve dönme gereksinimi olmaz ve etkileştiğiniz insanlar artık mevcut olmaz.

Bu durum çoğu insan için doğal olarak kafa karıştırıcıdır. Yine, algısal belirteçler ortadan kalkmıştır.

Kişisel yaşamınızda herhangi bir radikal değişim gerçekleştiğinde aynı fenomen meydana gelir. Sizin için önemli olan bir ilişki aniden sona ererse, o ilişkinin algısal belirteçleri ortadan kalkar ve bilincin geçiş haline girersiniz.

Sağlık kriziniz olursa ve fiziksel yaşamınız radikal şekilde etkilenirse, algısal belirteçler yok olur ve bu kafa karıştırıcı olabilir. Bilincin geçiş haline girdiniz. 

Kaotik Düğümün şiddeti artarken, çok daha fazla sayıda insan önlerinde parçalanan eski realitelerinin şok dalgalarını deneyimleyecek. Yaşamlarında belirli olan şeyler şimdi belirsiz. Sağlam zemin olan şeyin artık sağlam olmadığı görülüyor. Bunu hem mecazi olarak hem de gerçekten, kelimenin tam anlamıyla söylüyoruz.

Bu Kaotik Düğümden ortaya çıkan geçiş hallerinin bir diğer dalgası var. Bu önceden birçok insanı etkiliyor, ama onun etkisi bilinçte tsunami gibi yayılacak.

Bu özel geçiş halinin, kültürünüzün kollektif yalanlarının çöküşüyle ilgisi vardır. Giderek çok daha fazla sayıda insan gölge oyununun arkasını görecek; kukla üstatları hissedeceksiniz ve onların kimlikleri sizden kurtulabilse de, artan gerçeklikle kültürünüzün veçhelerinin bir manipülasyon, bir sınırlama ve çoğu durumlarda tümüyle yalanlar olduğunu göreceksiniz.

Burada sözünü ettiğimiz yalan, ekonomi yalanı, savaşların yalanı ya da sınırlayıcı dinlerin yalanı değil, kimliğiniz ile ilgili yalandır – sizi hapiste tutmayı sağlayan yalan. Bu yalan, sizin fiziksel bir insan varlığından başka bir şey olmadığınız ve aslında dünyasal deneyiminizin ötesinde başka alemler olmadığı inancı ve kültürel tasdiktir.

Bu yalanın fark edilmesi, kişisel özgürlüğün habercisidir, ama bu başlangıç aşamalarında oldukça kafa karıştırıcı olabilir. Bunun nedeni çokboyutlu deneyimlerin dünyasal günlük deneyimlerinizden çok farklı olmasıdır. Kendinizi dünyasal ve çokboyutlu yaşamınız arasında mahsur kalmış bulursanız, bilincin geçiş haline girmişsinizdir.

Bu bilgiyi paylaşmaktaki amacımız, bilincin geçiş halleri sırasında pratik bir eylem planı önermektir. 

Kişisel olarak güçlü bir geçiş haline girdiğiniz zaman, birçok insan varlığı gibi bunalıma düşmüş olabilirsiniz. Birçok birey algısal belirteçlerinin yok olmasının kavrayışının şokunu görür, gerçek olduklarını kabul ettikleri realite derin bir şekilde bozulmuştur.

Zamanın hızlandığı gerçeği nedeniyle – ve bununla daha az zamanda daha çok olay gerçekleşiyor demek istiyoruz – şok veya bunalım halinde kalmak gücünüzün yetmeyeceği psikolojik bir düşkünlüktür. Burada iletmek istediğimiz asıl nokta, geçiş halinin doğasına bakmaksızın, ister kişisel yaşamınızdaki değişikliklerle ilgili olan doğası kişisel olan bir geçiş hali olsun veya ister kültürel manipülasyonunuzu fark etmekten dolayı olsun – realitenizin yaratıcısı sizsiniz.

Neden yaşamınızın aniden yoksun olduğunu açıklamak için hikayelere sahip olabilirsiniz, ama bunlar sadece hikayelerdir. Probleminiz için başka insanları, durumları veya kurumları suçlayabilirsiniz, ama bu sorumluluktan kaçmaktır. Hikayeleriniz gerçek olabilir ve suçlayacak başka insanlar, durumlar veya kurumlar olabilir, ama bilincin geçiş haline girdiğiniz zaman, güçlü bir yaratıcı sürecin merkezi vorteksindesinizdir. Boş yere ağlayıp sızlamak için bir neden yok veya buna gerek yok. Kaybolan kaybolmuştur. Giden gitmiştir.

Şimdi asıl soru şu, “Ne yapacaksınız?”

Sersemlemiş, şok içinde, bunalımda, öfkeli ve üzgün mü kalacaksınız? Yoksa yaşamınızın yaratıcısı olarak kendi kimliğinize mi adım atacaksınız?

Bilincin daha düşük hallerinde kalmayı seçenler için, yorumumuz yok.

Yorumlarımız yaratıcılar olarak kimliğinize adım atmak için yeterince cesur ve gözüpek olanlarınız içindir. Eğer siz onlardan biriyseniz, işte size önereceğimiz şey.

Her şey ortadan kaybolduğu zaman, yani eski realitenizin algısal belirteçleri ortadan yok olduğunda, boşluk noktasına girmiş olduğunuzu anlayın.

Boşluk noktası eski realite ile yeni realite arasında kritik bir geçiştir. Olmuş olan şey sona erdi. Kayba üzülmek yerine, boşluğu kabul edin. Birçok insan için bu meydan okuyucu bir girişimdir, çünkü boşluk noktasında yapılabilecek hiçbir şey yoktur. Sadece ona ve kendinize tanık olmalısınız, çünkü bu belirsiz durumda algısal belirteçler yoktur.

Yerine yerleştirdiğiniz yeni (algısal) belirteçlere dikkat edin, çünkü bu fikirler ve inançlar zihninizin yeni gökyüzündeki yıldızlar olacaktır ve yolunuzu kendi bilincinizin cennetlerine yerleştirdiğiniz yıldızlarla (düşünceler ve inançlar) bu yeni zamanlara yönlendireceksiniz. Bu nedenle yeni yıldızlar yaratacağınız zaman bilge olun, dost Gizem seyrüsefercileri.

Bilincin Kollektif Geçiş Halleri 

Bizim perspektifimizden insan kollektifi şu anda kendi derisini atan, kıvrılan ve bükülen, eski engelleri kazıyarak silen çok büyük kozmik bir yılana benziyor. Bunlardan bazıları ekonomik kargaşa şeklini alıyor. Bazılarının doğası politik. Bazıları kültürel kurumların çöküşü ve dönüşümü. Ve bu kıvrılma ve bükülmelerin bazıları deprem ve volkanik aktivite, aynı zamanda anormal iklim modelleri ile ilişkili.

Doğal ve insan yapımı felaketler artarken, çok daha fazla sayıda insan kendisini bilincin geçiş hallerine girmiş bulacak. Açıkçası deprem, yanardağ veya yıkıcı iklimi direkt deneyimleyenler, geçiş hallerine girmeye en eğilimli olanlardır, ama empatik doğası olanlar, sanki fiziksel olarak ordalarmış gibi doğal veya insan yapımı felaketin darbesini deneyimleyebilirler.  

Aslında insan bilincini birbirinden ayıran perde çözülürken, çok daha fazla sayıda insan dünyada gerçekleşen değişimleri deneyimleyecek.

Şimdi, kendisini deprem, yanardağ püskürmesi veya yıkıcı iklim modelleri gibi doğal veya insan yapımı felaket sonrasında bulanlar için yeni yaratım sorusuna değinmek istiyoruz.

Eğer yıkıcı kuvvet yeterince kuvvetliyse, eski realitenizin algısal belirteçleri artık var olmayabilir. Eviniz veya işyeriniz artık orada olmayabilir. Kendinizi gıda ve su kıtlığıyla uğraşırken bulabilirsiniz ve şok ve bunalım hali yaratmak için bir araya gelebilen çok sayıda değişken vardır.

Söylemek üzere olduğumuz şeyde çok açık olmayı diliyoruz. Felaketlerin karşısında şok ve bunalım doğal bir memeli tepkisidir ve anı aşacaksanız ve dönüştürecekseniz, kendi varoluşunuzun, keni varlığınızın yüksek boyutlarına, zaman ve mekanın ötesindeki bilinç alemlerine erişmelisiniz.

Hayatta kalmanız için denklemin parçası olarak varlığınızın aşkın veçhelerini birleştirebileceğiniz kadarıyla, şoku ve bunalımı hafifletebilirsiniz.

Kaosun, herhangi formda kaosun ortasında tanımlanması gereken merkezi özellik fırsat portalıdır.

Hayatta kalma veya yeni hayat için bu fırsat kendisini beklemediğiniz şekillerde sunabilir. Bunun nedeni algısal belirteçlerin artık yerinde olmaması ve bilincinizin bir fırsat kendisini sunduğu zaman fark edememesidir.

Yeni realiteleri geçişin realitelerine uygulamayı dileyen derine yerleşmiş bir insani alışkanlık veya eğilim vardır. Bu, o durumlarda meşgul olunacak uygun olmayan bir alışkanlık olurdu.

Kaotik olaylar sırasında seçim yapmaya dahil olan hiper – boyutsal realiteler hakkında söyleyebileceğimiz çok şey var, ama “sadede gelmek” ve en pratik olanı vermek istiyoruz. Belki başka zaman sınırsız doğanız ve içinizde bulunan sınırsız olanaklar hakkındaki felsefi düşüncelerimizi sizinle paylaşabiliriz. Ancak, şimdilik biraz basit olalım ve yeni yaşam ve yeni bir kader kendisini size sunduğu zaman bunları fark etme ve yaratma fırsatları için size bir formül verelim.

Bilincin geçiş haline girdiğinizi ve boşluk noktasına arkadaş olduğunuzu ve durumunuzun büyük belirsizliğinden az çok rahat olduğunuzu kabul etmek, önerdiğimiz şey budur.

Meraklı olun ve mucizeler bekleyin.

Merak haline girerek, beklentiyle serbest hareket etmek için özgür olan zihninizin veçhesini devreye alırsınız. Bu bir çocuğun zihnine çok benzer ve size çok faydası olan bilincin titreşim haline girmenizi sağlayan bu masumiyettir – çocuksuluk ile aynı şey değildir.

Mucizelerin beklentisini taşıyarak, içinizdeki yaratım gücünü salıverirsiniz ve bunu başarabildiğiniz ölçüde, doğası ister fiziksel, ister zihinsel ve duygusal olsun değerli bir şeyler keşfetme yeteneğinin oluş sıklığı, yarar ve beklenmeyen hazinelerin rastlantısal eşzamanlılıklarının arttığını görürsünüz.

Sonra gerçekleşecek şeyler hakkında merak ile mucizelerin beklentisinin bu birleşimi, sizi boşluk noktasından yeni bir yaşama, yeni bir yaratıma hızla götürecektir; etrafınızdakilerin başına gelebilen şeylere bakmaksızın.

Bilincin kollektif geçiş halleri sırasında, her insanın kendi realitesinin yaratıcısı olduğunu ve kaosun ortasında insanların farklı seçimler yapacağını ve farklı kişisel realitelere gireceğini hatırlamak faydalıdır.

Daha düşük titreşimli alemlere girenler tarafından sallanmayın. Onları kendilerinden kurtaramazsınız. Yukarıya bakın ve merak ve mucizelerin beklentisiyle yukarı doğru yaşayın ve hatta en ağır durumlarda sizin için mucizeler gerçekleşebilir ve gerçekleşecektir.

Fiziksel Ölüm

Bedenlenmiş varlıklar için en büyük zorluklardan biri, ölüm adını verdiğiniz bilincin geçiş halidir. Bunun nedeni, beş duyu dahil tüm algısalbelirteçlerin ortadan kalkması gerçeğidir. Bir insan sadece maddi varoluşu ile özdeşleşirse, bu geçiş halinin en zor olduğunu görecektir. Bunun nedeni onun özdeşleştiği şeylerin artık var olmamasıdır.

Fiziksel dünya devam etmesine rağmen, beş duyudan bilince gelen girdiler yoktur. Sanki dünya ortadan yok olmuş ve beden de onunla birlikte yok olmuş gibidir. Büyük Ben’im, aşkın bilincin merkezi özniteliği artık bedenden, beş duyudan veya dış dünyadan bilgi almaz. Bu, varlığının diğer alemlerini direkt olarak deneyimlememiş olan biri için derin şekilde rahatsız edici ve kafa karıştırıcı olabilir.

Metaforik olarak konuşursak, sizler birçok dalı ve birçok yaprakları ve çiçekleri olan büyük bir ağaca, Hayat Ağacına benzersiniz. Şu andaki fiziksel varoluşunuz bu yapraklardan ve bu çiçeklerden sadece biridir.

Bir insan sizin ölüm dediğiniz bilincin geçiş halinden geçtiği zaman, birkaç seçenek vardır. Merkezi figürü bir guru, avatar veya kurtarıcı olan spiritüel bir gelenekte iseniz, bu varlığın bilincinin titreşim alemine giden bu varlığın yolunu izleyebilirsiniz. Bazı dinlerde bu cennet olarak bilinir.

Eğer bir gurunun, avatarın veya kurtarıcının yolunu izlerseniz, onun cennetine, onun elde ettiği titreşime girersiniz ve zorunlu olarak ayrıca onun bilinçteki sınırlamalarına girersiniz.

Bizim perspektifimizden evrenin doğası sınırsızdır ve bununla dış uzayı kastetmiyoruz, evreninizin boyutlararası realitelerini kastediyoruz ve bizim perspektifimizden tüm var olanı anlayan ve kucaklayan varoluşta tek bir varlık yoktur.

Ancak eğer, ölüm alemlerinde gurunuza/avatarınıza/kurtarıcınıza katılmayı isterseniz, birkaç tavsiyemiz var. Tavsiyelerden biri onun ismini zihinsel olarak söylemek, onu çağırmaktır. Bu, Mısır terimi Ren’de kapsanan kadim bir anlayıştır, Ren isim anlamına gelir. Ruhsal bir varlığın ismini çağırdığınız zaman, onun bir veçhesi size doğru gelmeye zorlanır.

Eğer, gurunuz/avatarınız/kurtarıcınız ile bu karşılaşma anında, o sizin değerli olduğunuza hükmederse, onun tarafından onun cennet alemine götürülürsünüz.

Doğu spiritüel geleneklerinde olanlarınız için, belirli tanrılar ile bağlantılı olan mantralar vardır. Ölüm sırasında veya ölüm alemlerinde bu mantraları seslendirmek aynı etkiye sahiptir.

Bir guruyu, avatarı veya kurtarıcıyı izleyen spiritüel bir geleneğin parçası olmayanlarınız için, ölüm denen bilincin geçiş hali başka olasılıklar sunar.

Diğer bilincin iki geçiş halinde olduğu gibi, ölüm aleminde bir boşluk noktası vardır ve onun baskın özellikleri dinginlik (sessizlik) ve karanlıktır. Boşluğun içinde tüm olasılıklar mevcuttur, ama eylemsellik varoluşta değildir. Bu bir meşe ağacının palamuduna benzer. Meşe, dev ağacın kendisi potansiyel olarak palamudun içindedir, ama henüz mevcut değildir.

Kendinizi Boşlukta bulduğunuz zaman - ki bunu karanlıkta tamamen yalnız olduğunuz ve tam sessizlikte olduğunuz gerçeğiyle farkeceksiniz – yaratıcı güçlerinizin merkezi bağlantı noktasında olduğunuzu bilin.

Sonra yaratmayı seçtiğiniz şey, kaderinizin rotasını ve hangi dünyalara yerleşeceğinizi veya varoluşun hangi alemlerinde oturacağınızı belirler. Bu kritik bir durumdur.

Birçok insan karanlıktan korkar, zamanından önce ışığa geçer. Ve anlamadıkları şey arzularıyla ışığı yaratıyor olmalarıdır. Önlerinde tünele benzeyen portal açılır ve bu ışık tüneline girebilirler, daha önce tanıdıklarıyla karşılaşırlar, dolayısıyla sonuçları tam olarak anlamadan bedenlenmeye geri dönerler veya diğer titreşim alemlerine girerler. Bu elbette sizin için bir seçenektir ve çoğu zaman seçilen seçenektir.

Ancak bir diğer seçenek Boşluğun kendisinde oturarak, saf bilinç olarak Benliğinizin farkında olarak boşluk noktasında kalmaktır – tüm fenomenleri aşmış halde.

Bu farkındalık halinde bir şeyler yaratma ihtiyacı olmadan yeterince uzun oturursanız, kimliğinizin büyük Ben’im olduğunu keşfedersiniz. Ve bu farkındalık noktasından bedenlenmenizin koşullarını seçebilirsiniz. Yerleşeceğiniz dünyaları veya oturacağınız bilinç alemlerini seçebilirsiniz.

Bu en son yöntem size en büyük fırsatları sunar, ama çoğu insan için en zorudur. Ve bu zorluğun nedeni çoğu insanın bir bedene sahip olmamayı rahatsız bulmasıdır. Bir bedeni arzulamak ve maddi dünya deneyimi çoğunlukla insanı zamanından önce Boşluktan dışarı çeker.

Özet olarak, Kaotik Düğümün şiddetlenen aşamaları nedeniyle birçoğunuz kendinizi bilincin geçiş hallerinde bulacaksınız. Kendinizi ister kişisel yaşam, kollektif deneyim veya ölüm dediğiniz geçiş hali olsun hangi seviye ile meşgul bulmanıza bakmaksızın, realitenizin yaratıcısı olduğunuzu bilin.

Hathorlar
20 Nisan 2011



Tom'un Düşünceleri ve Gözlemleri

Kişisel olarak bu mesajı şaşırtıcı şekilde anlamlı ve engin bir bilgi deposu olarak görüyorum. Bu mesajı birçok kez tekrar tekrar okudum ve her seferinde yeni bir şey keşfediyorum. Aslında bu mejsajdaki satırlar arasında okunacak çok şey var.

Özellikle Hathorların ifadesi hoşuma gitti…

Yerine yerleştirdiğiniz yeni (algısal) belirteçlere dikkat edin, çünkü bu fikirler ve inançlar zihninizin yeni gökyüzündeki yıldızlar olacaktır ve yolunuzu kendi bilincinizin cennetlerine yerleştirdiğiniz yıldızlarla (düşünceler ve inançlar) bu yeni zamanlara yönlendireceksiniz. Bu nedenle yeni yıldızlar yaratacağınız zaman bilge olun, dost Gizem seyrüsefercileri.”

Kollektif zihnimizin seviyesinde, efsanevi realitelerimizin değiştiğini düşünüyorum. Eski yıldızlar, bir kültür olarak bizi binlerce yıldır yönlendiren realite ile ilgili eski düşüncelerin, inançların ve önvarsayımların şimdi kararmakta olduğu görülüyor, bunlar bizi birçoğumuzun artık gitmek istemediği yönlere sevkettiler.

Kültürümüzün kollektif gemisinin, bu gezegenin veya üzerindeki yaşanın kutsallığına çok az saygıyla, Büyük Gizemin sularında rüzgara karşı gittiği görülüyor. Ama kollektif gemimiz görünürde farkındalık olmadan Büyük Gizemde yol alırken bile, gemi ve bizler en temel varoluşumuzu Gizemin kendisine borçluyuz. Bu çok garip dualite, içinde olduğum ruhsal duruma göre ve Gizemin kendisine nasıl bağlı olduğuma veya bağlantısız olduğuma göre bana ya eğlenceli ya da trajik görünüyor.

Durumumuzun ironilerinden biri, bu geminin mürettebatının, kendi yaşam güçlerini yatırarak, yaratıcılık ve bazı durumlarda kan ter ve gözyaşları içinde kalarak gemiyi yüzdürenlerin sizlerin ve benim gibi ve bu büyüleyici gezegendeki diğer neredeyse yedi milyar insan gibi olduklarıdır. Kişisel durumlarımıza, yaşam istasyonumuza veya inançlarımıza bakmadan hepimiz bu geminin mürettebatıyız.

Yeni Çağ topluluğu içinde, Birliğe yakın olduğumuzu ve Altın Çağın eli kulağında olduğunu söyleyen ve şimdiye dek bunu yıllardır söylemiş olanlar var. Bu algılamayı paylaşmıyorum.

Hepimiz birlikte aynı gemideyiz, ister hoşunuza gitsin ister gitmesin ve mürettebatımızın kutuplaşmış olduğu görülüyor. Açgözlülük, kibir ve yağma paradigmalarının açısal mesafeyi ölçen aygıtlarımız için asıl referans noktaları olduğunda ısrar eden birçok insan var.

Ancak diğerlerimiz yanlış yöne gitmekte olduğumuzu – bu gezegeni ve onun yaşamını (hem insan hem de insan dışındaki yaşam) artık mahvedemeyeceğimizi hissediyor. Bizim için, zihinlerimizin gökyüzünde yeni yıldızlar var. Ve açısal mesafeyi ölçen aygıtlarımızı bu kozmik ışık fenerlerine ayarlıyoruz.

Tüm bunların nasıl sonuçlanacağını kimse bilmiyor. Ama etrafımda gerçekleştiğini gördüğüm sessiz isyan beni cesaretlendiriyor.

Mürettebat üyesi olan birçoğumuz (ve bu mesajı şimdiye dek okuduysanız sizin de bu üyelerden olduğunuzu sanıyorum) kollektif gemimizin yönünü değiştirmek (örneğin kültürel çılgınlık) veya en azından onu yavaşlatmak için sessizce eyleme geçiyoruz.

Bazılarımız açısal mesafeyi ölçen aygıtlarımızı çıkarıyoruz ve etrafımızdakilere yeni yıldızları işaret ediyoruz. Bunu, görmeyi istediğimiz değişimi yaşayarak yapıyoruz. Bunu, mümkün olduğunu hissettiğimiz yeni bir Dünya realitesiyle yaşama cesaretine sahip olarak yapıyoruz. Bunu, birbirimize şefkat göstererek yapıyoruz.

Ve gerekli olduğu zaman, bunu savunduğumuz şeyden vazgeçmeden yapıyoruz. Dünyanın en fakir ülkelerinden bazılarında, hibrit olmayan tohumların (ekinler hasat edildiğinde yeni tohumlar üreten tohumlar) kullanılmasını korumak için, kendilerini ve ailelerini beslemek istediklerinde yeni tohumlar satın almaları için Dünyanın en fakir insanlarını köleleştiren uluslar arası ekonomik çıkarlara boyun eğmek yerine, halk hareketini (ayaklanmasını) hatırlıyorum.

Ben bunu yazarken, açgözlülük, kibir ve yaşamın kutsallığına son derece saygısızlıkla kollektif gemimizin rotasını belirleyen Titanlara karşı durma cesaretlerine neredeyse ağlıyorum.

Bu zamanlar hem bireyler hem de kollektif için çok zor ve meydan okuyucu iken, karşılaştığımız belirsizlikte umut olduğunu düşünüyorum. Bunu söylüyorum çünkü insan ruhu son derece belirsiz zamanlarla karşılaştığında bazen yükseklere çıkar.

Eğer Hathorlar haklıysa, hepimiz Dünya üzerindeki zamanımız sona ermeden önce bilincin sayısız geçiş halleri ile karşılaşacağız. Eski realitemizin algısal belirteçleri yer değiştiriyor. Algıladığımız realite ve eski dünyanın kaybıyla nasıl başa çıktığımız insanlık için Dünyasal varoluşun sonraki döngüsünü belirleyecek.

Ve bireysel olarak bizler için, yaşamlarımızın geçiş hallerinde yaratmayı seçtiğimiz şeyler, bize açılan bilinç alemlerini belirleyecek.

Siz sevgili mürettebat üyelerine ve sevdiklerinize bu çalkantılı zamanlarda güvenli geçiş diliyorum. Ama olan bitenlere bakmadan, bu tehlikeli yolculukta kendimizi nerede ve hangi durumlarda bulduğumuza bakmadan, – her şeyden öte - kendi realitemizin yaratıcıları olduğumuzu hatırlayalım.

Gökyüzünde yeni yıldızlar ve keşfedilecek yeni dünyalar var. Cesur olun. İyi yolculuklar.



© 2011 Tom Kenyon. Tüm hakları saklıdır www.tomkenyon.com

Bu mesajı kopyalayabilir ve hiçbir şeyi değiştirmeden, yazarın ismini, website ismini ve telif uyarısını ekleyerek herhangi bir ortamda dağıtabilirsiniz.

(Çeviri: Saffet Güler)